25 Mayıs 2025 Pazar

Gizli Narsist Kadın

en tehlikelisi sevgi, ilgi ve değer verilmeyi isteyen bir erkeğin karşısına çıkan gizli/örtülü narsist kadın bireydir. korkunçtur. bütün korkunçluğu da görünüşte son derece sevimli, çekici ve etkileyici hatta karizmatik görünüşünün ardında kendini gizlemesinde yatıyor. aşık olduğunuz kadının böyle olmuş olabileceğini ve aslında onunla birlikte neler yaşamış olduğumu anlamam uzun yıllar sürdü ne yazık ki. daha yeni izlediğim bir videoda tarif edilen narsist kadın eş portresi ile 14 yıla yakın evli kalmış olmam yüzünden, bu hastalıklı, dengesiz ilişkinin ruhumda açtığı yaraları iyileştirmekle geçti ömrüm. 



videodan serbestçe aldığım notları paylaşayım: 


koruyucu, yardımsever, dürüst ve koşulsuz seven bir erkekseniz ve muhtemelen böyle bir ilişki içinde olduğunuzu düşünüyorsanız, büyük olasılıkla yaşayacaklarınız aşağı yukarı şunlar olabilir: 


* eğer örtülü narsist bir kadınla birlikteyseniz asla mutlu son olmayacak.


* bu kişi hayatınızda o ana kadar karşınıza çıkan en seksi, en çekici, en zeki ve en eğlenceli bir kadın olabilir. 


* bu sayede örtülü narsist kadın, bir erkeğin çekici ve karizmatik bir kadın karşısında genellikle en zayıf olduğu cinselliğini kullanır. bu becerisini o kadar ince ve etkili kullanır ki, sizi adeta kendine kenetler. onun uydusu olmaya başlarsınız ve bu davranışınızı sürdürmenizi ister. 


* sizi cinsellikle adeta "bombalamaya" başlar. hayatınızda belki bir daha asla olmayacak kadar cinsel dürtülerinizi tavan yaptıracak her yolu dener. ve sonuçta, erkek bu ilişkide artık kesin tâbi olan taraf olur. (kahrolsun hormonlar!) [her ne ilişkisi olursa olsun, yine önce beynimizi kullanmalıyız diyorum, ve devam ediyorum..]


* bu arada sizi yatak odasında olduğu kadar,  dışarıda da sevgi ve ilgiye boğar. bu sayede inşa ettiği sözde şevkat ve güven duygusu ile sizin onunla paylaştığınız bütün zaaflarınızı, kırılganlıklarınızı ve hassasiyetlerinizi ilerde size karşı kullanmak üzere bir kenara not eder. 

                    (c) Nisan Hakan

* bütün bunlar yaşanırken sizin ne kadar özel ve biricik olduğunuzdan girer, sensiz yapamaycağınızdan çıkarak, hayatınıza adeta demir atar. atmaya çalışır. siz ise en yardımsever, en koruyucu melek olarak bu görevi üstlenirseniz, geçmiş olsun. bu aşamada, koparılması çok güç bağlar oluşmaya başladığından ve narsist bir kadınla olduğunuzdan bihaber olarak, tıpış tıpış ilişkinizi ilerletmeye çalışırsınız. ama olanın bitenin az çok farkındaysanız ve duygusal anlamda güçlüyseniz, vites düşürüp düşünmek size daha doğru karar aldırabilir. 


* ilişkinin bu aşamasında kopmayı başaramadıysanız, artık sizi daha önce kafasında tasarladığı -ki çoğunlukla bunu narsist içgüdüleriyle yapar, gerçek anlamda bir plan yapmaz aslında- koruyucu melek rolüne alıştırmaya başlar. siz ona şefkat, empati ve sevgi sağladıkça, bu rolü size atfeder ve bununla sizi sınar. siz yardımsever koruyucu melek olarak aksini düşünemezsiniz zaten. siz artık onun dünyadaki tek ve biricik koruyucusu olursunuz. (dikkat ederseniz karşılıklı bir sevgi alışverişinden ziyade, tek taraflı bir koruma ve şafkat talebi var. ve böyle hissediyorsanız, tehlike çanları çalıyor demektir.)


* onu bir tek sizin anladığınızı söylüyorsa, bir tek sizin ona iyi geliyor ve bu sayede güvende hissettiğini söylüyorsa, bunu sizin içinizdeki koruyucu ve yardımsever kişiliğinizinden kaynaklanan duyguyu harekete geçirmek için yapar; bu sayede, onun size muhtaç olduğu duygusu ile sizi kendine bağlar çünkü ne yazık ki sizin bu koruma isteğinizin güçlü olduğunu ve aslında kullanılacak bir zaafınız olduğunu da bilir bu hayli zeki narsist ve çekici kişilik. ilginç bir biçimde bunu kötü olmak için yapmazlar aslında; daha çok bu davranış biçimi onlar için bir hayatta kalma becerisidir. bu yüzden bu davranış onlar için daha doğal ve içgüdüseldir. 


* hemen ardından sizin bütün zaaflarınızın, en derin korkularınızın ve duygusal kırılganlıklarınızın bir haritasını çıkarmaya başlar. kimsenin bilmediği sırlarınızı, yaralarınızı, utançlarınızı o güzel ve çekici narsist beynine bir hardisk gibi kaydeder çünkü ilişkinin bu aşamasında, o kadar bağlanmış hissedersiniz ki o size "sözde" açılır,  siz ona gerçekten açılırsınız. ne var ne yok dökersiniz ortaya saf bir aşık olarak. bir daha geçmiş olsun. bütün bunlar size karşı kullanılacaktır en ufak bir tartışmada ve/veya kızgınlık anında. 


* günler geceleri, haftalar ayları kovalarken siz ne kadar güzel ve sağlıklı bir ilişki içinde olduğunuz düşünerek mutlu olduğunuz sanabilirsniz. öyle hiisediyorsunuzdur belki gerçeken ama sıkıntı sağlıklı ilişkinin ne olduğunu bilmemenizden kaynaklandığı halde bunun farkında olmamanızdır. bu yüzden arada bir ilişki yavaşlar gibi görünse de, usta bir balıkçı gibi arada oltaya boşluklar vererek sizi serbest bırakır ama misinaya her asıldığında siz daha da zokayı yutmuş olarak çekilirsiniz avcıya doğru. (teşbihte hata olmaz derler; bu benzetme yukarıda linki verilen videodan aynen alındı)


* ilişkinin bu evresinde, size ufak molalar verirken aslında daha güçlü bir şekilde sizi kendine çekip bağlamaya çalışır. balıkçı metaforundaki gibi, oltanıın makarasını sarmaya başlar artık. siz de oltanın ucundaki çaresiz balık olarak, ağzınızda zoka, derinlerden yüzeye doğru çaresiz çıkarsınız. tam burada, sizin aslında onu incitmiş olabileceğinize dair bir takım imalarda bulunur ya da anlayamadığınız bir takım suratsızlık görmeye, tripler yemeye başlarsınız sudan sebepler yüzünden. bu durumda genelde, onun sizi incitme korkunuzu sömürerek, o duygunuzla oynarak kendini haklı ve doğru çıkarmaya çalışır. siz ise hata yapan ve özür dileyen taraf olursunuz. aslında ortada dişe dokunur bir şey yoktur ama yine de sizi için düşürdüğü bir tür fake durumdan kendine fayda sağlar. artık siz onun geçmişte ne kadar kırılgan ve korunması gereken birisi olduğu hatırlayarak kötü hissetmeye, onu daha mutlu edecek yollar aramaya başlarsınız çünkü geçmişte sözde ona yapılan kötülüklerin aynısını yapmanızdan korkmaktadır. (sanırım maruz kaldığım en manipulatif davranışlardan biri buydu: "annem beni çalıştığı için babaanneme bırakmıştı, babam başka şehirde çalışıyordu, bense terk edildiğimi düşünerek geçirdim bütün çocukluğumu; sen de beni terk edersen ne yaparım" minvalinde serzenişler ile bu korkuyu çok iyi enjekte etmişti bana) 


*yardım eden, koruyucu ve dürüst kişiliğiniz artık sizin alyehinize çalışmaya başlamıştır bu örtük narsist kişinin elinde. yukarıda bahsi geçen korkularınızın üzerine giderek, sizin ona söz vermenizi ister. ortada ciddi bir şey, bir durum olmamasına rağmen, "beni terk etme, bana kötü davranma, bir daha bana şunu yapma bunu yapma" diyerek sizden bir yığın söz vemenizi bekler çünkü çok korkmuştur, çok kırılgandır, yardıma muhtaçtır. bunu öyle güzel oynar ki, siz en ağır suçluluk duygusuyla onu kucaklamaya çalışırsınız. aslında gerçekten de güvensizdir ve zayıftır ama bunu karizmasınını ve zekasını kullanarak gizler. yine bunu doğa bir hayatta kalma içgüdüsü ile doğal bir şekilde yapar. kendi de bilmez pek neden öyle davrandığını ama davranır işte. öyle kodlanmıştır narsist davranış örgüsü. 


* ona verdiğiniz sözleri mutlaka tutacağınızın hissini kesin duymak ister; gözlerinizin içine bakarak bu sözü, bağlılığı (commitment ~ ing.) güçlü bir şekilde ister sizden. hayatınızı mahvetmeyi bile göze alabilir ya da bunu yapacağını söyleyebilir. (benimki de işyerime gelip beni rezil edeceğini söylemişti en dramatik bir şekilde, "drama queen" olarak.) bu örtük narsist sevgili/eş vb için çok önemlidir; aksi halde sizi manipüle edemez. ve bu yüzden sizin gibi dürüst, yardımsever, koruyucu ve şefkatli kişilikler böyle suistimal edici ilişkiden çıkamaz. bu aşamada artık peşi sıra test edilmeye başlarsınız. 

* artık kedi-fare oyunu mu dersiniz, dr. jekyll and mr. hyde oyunu mu dersiniz, ne derseniz deyin, bir oyunun içine girersiniz. bu süreç bir tür çek-bırak döngüsü içinde, kötüye kullanma, suistimal etme durumlarını içerir. onun isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için önce çekilirsiniz. bütün hayranlık uyandıran, sizi kendine aşık eden özellikleri ile önce sizi büyüler. siz aha işler yolun girdi diye düşünürken, velev ki küçük bir hata yaptınız, ya da o beğenmedi sizi, sinir oldu, eleştirecek bir şey buldu. eyvah! arşivden anında çekilen bütün korku ve zaaflarınızla üzerinize gelir; eksiklerinizi, hatalarınızı yüzünüze vurur. ya da o güne kadar eksiklik bile olmadığını düşündüğünüz şey, ayıpmış gibi yüzünüze sözde vurulur. seçtiğiniz meslekten tutun da, maaşınıza, hobilerinize, hatta ailenizin eğitim ve görgü düzeylerine varıncaya kadar her bir şey bir anda tartışmaya açılır. sizi ezip geçmeye çalışır böyle yaparak. 

* bir anda "nereye gitti bu hayran olduğum şahane kadın" diye salak gibi sormaya başlarsınız. ama merak etmeyin, geri gelecektir. her seferinde daha kısa süren dönemlerde yine en zeki, şirin ve sevimli halleriyle sizin kafanızı karıştırmaya devam edecektir. siz ise hâlâ durumu anlamaya çalışırsınız. ama bu gidiş gelişler, çek-bıraklar, "dr. jekyll and mr. hyde" oyunları kafanızı o kadar karıştırır ki, artık kendinizden kuşku duymaya ve yaptıklarınızın muhasebesini yapmaya başlarsınız. kendinizi yargılamaya, acımasızca eleştirmeye, içinden çıkamadığınız suçluluk duygusuyla boğulmaya başlarsınız. burada çok önemli ve atlanmaması gereken detay şudur: örtük narsistlerin yaptığı en büyük numaralardan biri -hatta ne büyüğü- başkalarını asıl kurbanın kendileri olduğuna ikna edebilmeleridir. bunu büyük başarı ile yapabilirler ve haklıyken bir anda haksız ve suçlu konumunda bulabilirsiniz kendinizi. 

* bu aşama en kötüsü olabilir. onunla birlikte olduğunuz, onun hayatına kabul edildiğiniz için ne kadar şanslı olduğunuz yüzünüze vurulur; aksi halde bir hiçtiniz siz. onu sürekli övmeli, onaylamalı, beğenmeli ve asla eleştirmemelisin. bu talep sürekli dillendirilir ve/veya bir şekilde hatırlatılır, ya da imâ edilir. asla kendinizi savunamaz, kendi kişiliğinizi ortaya koyamazsınız. bunu yapmak onun açısından çok incitici ve ilişki zedeleycidir. ilişki biterse, perişan olursun, hayatın kayar gibi imâlarda bulunabilir. 

* yavaş yavaş benliğinizin erezyona uğradığını, arada öfke ve depresyon atakları yaşadığınızı görebilirsiniz. buna değersizlik ve işe yaramazlık duygusu eşlik edebilir. ama diğer taraftan hayatınızdaki örtük narsist, senin ne kadar gereksiz derecede mutsuz ve sersem olduğunu söyleyebilir. beceriksiz, kendini gerçekleştirmekten gittikçe uzaklaşan bir insan vb olduğunuzu söyleyerek ezmeye çalışır sizi. (bkz: gaslighting

*eğer uzaklaşmaya başladığınızı düşünür ve/veya görürse, sizin onda çekici bulduğunuz ne varsa ortaya çıkartabilir o anda, size gösterebilir. bu seks olabilir, şefkat olabilir veya sizi bir anda anlamaya çalışan sevgi ve empati dolu bir arkadaş rolüne bürünmek olabilir. siz de çaresiz teslim olabilirsiniz çünkü o anda ihtiyacınız neyse onu verir size. kedinin fareyle oynarken arada kaçmasına izin verip, kurtuluş sevinci yaşatması gibi, sizi arada bir mutlu eder. ama arkasından pençeleriyle abanır yine üstünüze. o anda nefesiniz kesilir. 

*hepsinden daha çok artık, sizi arkadaşlarınızdan, yakın ailenizden, onun dışında sevdiğiniz ne varsa uzaklaştırmaya çalışır. (hobilerimi, kitap okumamı, bilgisayar başında geçirdiğim zamanı, yüksek lisans tezimi yazarken harcadığım zamanı vs her şeyi, her şeyi kıskanmaya ve bana çok görmeye başlamıştı mesela. kedilerimi bile ondan daha çok sevdiğime inandığını söylemişti kaç kez. ya da kitaplarımı. kendisinin dışında başkası ile sohbet etmekten hoşlandığımı görmesi bile hoşuna gitmiyordu. mutlaka eleştirecek bir şey buluyordu. ya ben çok kounuşuyordum ya da konuştuğumuz konu çok avam ve sıkıcı geliyordu ona.) 

*onu mutlu etmelisin, onun her isteğini yerine getirmelisin, ona asla hayır dememelisin. artık onun bir eşyası, kölesi gibi olduğunuzu görebilirsiniz. peki siz ne alıyorsunuz karşılığında? hiç. değersizleştirme, ağır eleştiri, bir ton laf, duygusal suistimal. neden? çünkü söz verdiniz, onu mutlu edecektiniz, koruyacak ve kollayacaktınız onu. velhasılıkelam, bunun hâlâ sevgi olduğunu düşünüyorsanız, geçmiş olsun. yok böyle bir ilişki. bütün olan biten duygusal tükenmişliğe, ağır depresyona ve yalnızlığa varan ruhsal bir yıkıma giden süreç. bitirebilirseniz -ki ben bitirdim- asla arkanıza bakmayın. dönmeyin, bütün bağlarınızı koparın. ben ise, hâlâ iyileşme süreci yaşadığımı düşünüyorum bazen. bazen de geçti artık, bitti diyorum. en kötüsü de sanırım, gittikçe azalan ama bir türlü yok olmayan suçluluk duygusu. sanki benmişim her şeyin nedeni gibi. ama biliyorum ki öyle değil... ek bilgi: karanlık empat'lar da gizli narsistik özellikler gösterebiliyor. hatta bir nevi "karanlık"ta kalarak kendilerini gizlerken aslında karanlık yanlarını da gizliyorlar. usta bir manipülatör olarak, karşılarında sizi son derece güçsüz ve savunmasız duruma getirebilirler çünkü duyguları deşifre etmekte ve kullanmakta son derece yeteneklidirler.